Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Mehmet Yusuf Yahyagil’in “Hakikat” adlı kitabı raflardaki yerini aldı

Mehmet Yusuf Yahyagil’in “Hakikat” adlı kitabı raflardaki yerini aldı
REKLAM ALANI
12.04.2021
A+
A-

Akademisyen-yazar Mehmet Yusuf Yahyagil’in Arkadaşlık adlı kitabından sonra “Hakikat” adlı kitabı da kitapseverlerle buluştu…

Sosyal bilimler alanında profesör olarak eğitim alanında hizmet verip, kendini kısa süre önce emekliye ayıran Mehmet Yusuf  Yahyagil ikinci kitabı “Hakikat” raflardaki yerini aldı. Başarılı akademisyen ve yazar Mehmet Yusuf Yahyagil ‘in bir yıl önce yayımlanan ‘Arkadaşlık’ adlı kitabı onun akademik dışı nitelikteki ilk denemesi olmuştur. Siyah Beyaz Yayınlarından çıkan elinizdeki bu novella ise mutaassıp bir ailenin yaşamını büyük çocuğun din ile bilim arasındaki bocalamalarını Nur Risaleleri ve felsefi akımlara değinerek sürükleyici bir dille anlattığı ikinci denemesidir.

Mehmet Yusuf Yahyagil bu eserini buhranlarla dolu çağımızın uğradığı büyük toplumsal ve kültürel değişime ışık tutması ve özellikle genç nüfusun inanç ve inançsızlık arasındaki gel-gitlerini mercek altına alan ve özellikle modern dünyada bir yaratana inanmak ve O’nun buyruklarını ve gösterdiği yolu anlatma ihtiyacından kaleme alınmıştır.

Kitaptan: “Ahmet büyük bir umutsuzluğa kapılmıştı okuduğu Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’ deki ölümsüzlük ve tanrının varlığı tartışmasını ya da Kant’ın “Ölümlü olmak insanı bir tanrı arayışına yöneltir” söylemlerini çok iyi anımsıyordu. Yine de hiçbir düşünür açık seçik hakikatin ne olduğunu hatta ortada bir hakikat olup olmadığını belirtememişlerdi. Varlık ve yokluk ikilemi onu ürpertiyordu. Yoksa Tanrı’yı insanlar mı yaratmıştı? Aklına Üstat Bediüzzaman hazretlerinin Kastamonu Risalesi geldi orada Üstat Hazretleri ilimleri iki sınıfa ayırıyor ve dini ilimlere aşırı odaklanma durumunda kimi din adamlarının taassuba kaçtığını; müspet bilimlerdeyse aynı durumun kendisini insanlarda aşırı şüphecilik ve inkâr şeklinde gösterebildiğini ifade ederek bir çözüm yolu öneriyordu. Bu çözüm yolu insanların fenni bilimlerle dini bilimleri harmanlayarak almasının onlar için daha hayırlı olduğuydu. Bu bağlamda Aristo ve Sokrat gibi büyük düşünürlere atıfta bulunması da çok ama çok ilginçti.”

Kaynak: Zirve Haber Ajansı [ZHA]

REKLAM ALANI
ETİKETLER: