AVRASYA HALKLARININ BÜYÜK ZAFERİ

AVRASYA HALKLARININ BÜYÜK ZAFERİ Evren AKHMEDOV İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencisi Sevgili Okurlarım, 19 – 23 Haziran 2021 tarihleri arasında Belarus’un başkenti Minsk’te Avrasya Halkları için 2.
AVRASYA HALKLARININ BÜYÜK ZAFERİ
Yayın: 12 Temmuz 2021 Bugün, GÜNDEM Google News

AVRASYA HALKLARININ BÜYÜK ZAFERİ

Evren AKHMEDOV
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencisi

Sevgili Okurlarım, 19 – 23 Haziran 2021 tarihleri arasında Belarus’un başkenti Minsk’te Avrasya Halkları için 2. Dünya Savaşının diğer adıyla Büyük Vatan Savaşının başlangıcının 80. Yılı anmak üzere Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığının organize ettiği «22 Haziran 1941, Zafer Bizim Olacak» Başlıklı Uluslararası Forum düzenlendi. 40’tan fazla devlet temsilcilerinin bir araya geldiği bu forumda Türkiye’den de temsilciler bulunmaktaydı – bunlar yurt dışında yaşayan uluslararası ilişkiler uzmanları, halk diplomatları, yurtdışındaki Rusya yurttaşlar koordinasyonlar ve gençlik temsilcileriydi.

Açıklama yok.

Forumun düzenlenme amacı, bu Vahşice savaşta Faşist Hitler’in Soykırımına uğrayan Slav, Türk, Kafkas, Yahudi, Müslüman, Hıristiyan ve bütün Avrasya halklarından oluşan 27 milyondan fazla zulme uğrayıp can veren masum insanı rahmetle anmak ve gelecek kuşaklara savaşın, ırkçılığın ve ötekileştirmenin ne kadar büyük bir insanlık suçu ve cinayet olduğunu göstermekti.

Forumda, uzmanların konuşmalarını dinlemek yanı sıra ayrıca karşılıklı sohbet ile fikir alışverişi yapma şansımız oldu. Bunlar Rusya Federasyonu Devlet Duması Üst Kanadı Federasyon Konseyi Anayasa Düzenleme Komisyonu Üyesi Senatör Elena Afanasyeva, Rusya Federal Ajansı Rossotrudnichestvo Başkanı Evgeny Primakov ve Belarus Cumhuriyeti Üst Düzey temsilcileriydi.

Düzenlenen sempozyumlarda, Batıda yapılan çeşitli propagandalarla İnsanlığın kurtarıcıları olan Avrasya Halklarının bu zaferini, boş verin küçümsemeyi, yok sayacak kadar gözlerinin döndüğünü fark ettim. Yapılan istişarelerde, ecdadımızın şehit kanları ile kazanılan bu savaşın Tarihi saptırmaya çalışanlarla dünyanın neresinde olursa olsun savaşılacağı söylendi. Bunun için her türlü yol ve kaynağın kullanılacağı temin edildi.

Açıklama yok.

Brest’teyken sıra dışı bir açık hava Müzesinisini ziyaret etmiştik. Bu müzeyi özel kılan şey Dünyada tek olmasıydı. Müze Polonya’da tahrip edildikten sonra yeniden restore edilmiş, Polonya’yı kurtarırken ölen Sovyet askerlerinin anısına dikilmiş anıtlarla doluydu. Bu müze ve kurtarılan anıtlar cömert Belarus vatandaşların bağışları ile ayakta durmaktaydı.

Gitmeden önce herkes gibi ben de Brest Kalesi Savunmasını tarih kitaplarından, belgesellerden ve büyüklerimizin bize anlattığı kadarıyla biliyordum. Lakin o kale duvarlarını görünce kelimeler ile anlatılamayacak kadar çok şey hissettim. Faşistlerin yaptığı vahşetler sadece erimiş tuğlalardan bile kolaylıkla anlaşılmaktaydı. Çünkü onlar Kadın – çocuk, genç – yaşlı ayırt etmeden herkesi insanlık dışı yöntemler ile öldürmekteydiler.

22 Haziran’da, her yıl «Kahraman Brest Kalesi» anıt topraklarında düzenlenen ve geleneklere göre gece saat 03:30’da başlayan anma törenine katıldık. Ayrıca, Brest Kalesi topraklarında Büyük Vatan Savaşı’nın başlangıcındaki trajik olayların büyük ölçekli tarihsel canlandırılması yapıldı. Bu gece, bana çok derin bir izlenim bıraktı – binlerce insan 80 yıl önce Nazi Almanya birliklerinin ilk saldırısını üstlenen savunucularını onurlandırmak için buraya geldi. Brest Kalesi, Büyük Vatan Savaşı sırasında Sovyet direnişinin simgesi olan Belarus’un sembolik yerlerinden biridir.

Büyük Vatan Savaşı sırasında, Nazi Almanya’sının uyguladığı büyük baskılara rağmen Kurtuluş Savaşında Sovyet Rusya’nın yardımını unutmayan vefalı genç Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafsızlığı, savaşın gidişatını çok büyük ölçüde etkilemiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafsız kalması, Faşist Ordularının kendi toprakları üzerinden ayrı bir Kafkas cephesinin açılmasını engelleyerek, Avrasya Halklarının kaderini büyük ölçüde etkilemiştir.

Günümüzde ise, aynı anda hem Avrupa hem Asya kıtalarında toprağa sahip Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti, köklü ve ortak bir geçmişe sahip, her açıdan birbirini tamamlayan, Büyük Avrasya’nın ana platformunu oluşturan iki büyük devlettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu ve Batı medeniyetleri arasındaki bir köprü vazifesi görmesinin, Rusya Federasyonu’nun ise Yenidünyada üstlendiği küresel dengeleyici rolü, Avrasya’nın önemini arttırmaktadır.

Şüphesiz ki dünya medeniyetini Faşizm vebasından kurtaran, kutsal mücadelesi sonucunda kazanılar Avrasya Halklarının Büyük Zaferidir.

«Yurtta Sulh, Cihanda Sulh»..! .

Bu etkinliğe katılmama destek veren ROSSOTRUDNİÇESTVO Türkiye Başkanı Sn. Aleksander SOTNİÇENKO, KSORS Türkiye Başkanı Sn. Marina SOROKİNA ve Rusya Eğitim, Kültür ve İşbirliği Derneği Başkanı Sn. Elana KARAL’ a

Açıklama yok.

Son Güncelleme: 12 Temmuz 2021